Yusuf Atılgan’ın Anayurt Oteli masanın üzerinde, Çanakkale’de Şakir’in Yeri’ndeyim. Önü deniz, olta atanlar, sohbet edenler, okey oynayanlar, sabah yürüyüşünü bitirmiş kahvaltı edenler var. Zebercet’i anlamaya çalışıyorum. Olup biten onca şey varken ille de Zebercet’i anlayacağım! Bir yazar neden kahramanının ismini Zebercet koyar? Yazarın sağlığında sorulmuştur mutlaka… Eskiden kalabalıkta kitap okuyamazdım, ayıpmış gibi gelirdi, etraf bana bakıyormuş gibi gelirdi, kitap yalnız okunurdu şimdi fark etmiyor. “ Bir eylemin ertesini, sonuçlarını göze alabilirse ya da bunlara kayıtsız kalabilirse insanın yapmayacağı şey yoktu r” cümlesini okuduktan sonra televizyonda izlediğim görüntü geldi gözümün önüne… Bir markette kasa önü sırası, onlu yaşlarda bir çocuk var, cebindeki yüz lirayı düşürüyor arkasındaki yaşlı adam düşen parayı görüyor, eğiliyor bacağını kaşır gibi yapıp yüz lirayı cebine indiriyor, çocuk parayı düşürdüğünü fark edip ağlayarak marketin içinde aranmaya başl...
Hayyam, doğru söylemiş.İnsanlar ne akla değer veriyorlar, ne kişiliğe, nede başka bir şeye varsa yoksa para...
YanıtlaSilGeçmişte de aynıymış, şimdi de aynı...
Sil