Çöp kamyonları içini nereye döker?
Bu yağan yağmur...
Tanıdığım, bildiğim, sevdiğim yağmurlara benzemiyor...
Elleri kocaman!
Elleri, pençe...
Suni, kara, yapış yapış ve zamansız! Gereksiz de...
Şarkılarda; yağmur, bulutların ağlaması diye geçer ya, bu kusması gibi daha çok!
Dünyanın içine eden insanoğluna müstahak!
Ektiğimizi biçiyor, sonra da hayıflanıyoruz; “ Mevsimler de şaşırdı!”
Şaşırtana bak!
Ben de kalkmış gecenin bir yarısı( siz yazıyı muhtemelen gündüz okuyorsunuz) yağmuru kötülüyorum, haddimeymiş, suçsuzmuşum gibi!
Dengenin bozulmasında benim de payım vardır elbet...
Sizin de tuzunuz vardır çorbada...
El birliği ile yaptık, beraber kirlettik dünyayı... Tepkisiz kaldık, izledik... Evimiz temiz olunca dünya da temiz olur zannettik...
Öyle sanmak işimize de geldi üstelik çöp kamyonlarının içini nereye döktüğünü merak bile etmedik!
&&&
Suni göl manzaralı evlerde oturanlarımız, yapay nehirlerde mehtap gezentilerine çıkanlarımız, silikon hayatlarımız, botokslu egolarımız, takma kirpiklerimiz, çakma...
“Çakma” yazdım, üç nokta koydum bıraktım, cümlenin sonunu siz getirirken;
Ben, hayvanat bahçelerine, dev akvaryumlara, milli parklara mahkûm ettiğimiz... Ormanı, okyanusu tarih kitaplarından öğrenmek zorunda kalacak, bizlerden hesap sorma şansı olmayan, yüzleşsek bile gözlerine bakamayacağımız, torunlarımıza ve onların çocuklarına ne diyeceğimizi düşünüyorum...
&&&
“Çemberdeydik” desek, anlarlar mı?
Fotoğraf: http://limitsizce.blogspot.com/
Tanıdığım, bildiğim, sevdiğim yağmurlara benzemiyor...
Elleri kocaman!
Elleri, pençe...
Suni, kara, yapış yapış ve zamansız! Gereksiz de...
Şarkılarda; yağmur, bulutların ağlaması diye geçer ya, bu kusması gibi daha çok!
Dünyanın içine eden insanoğluna müstahak!
Ektiğimizi biçiyor, sonra da hayıflanıyoruz; “ Mevsimler de şaşırdı!”
Şaşırtana bak!
Ben de kalkmış gecenin bir yarısı( siz yazıyı muhtemelen gündüz okuyorsunuz) yağmuru kötülüyorum, haddimeymiş, suçsuzmuşum gibi!
Dengenin bozulmasında benim de payım vardır elbet...
Sizin de tuzunuz vardır çorbada...
El birliği ile yaptık, beraber kirlettik dünyayı... Tepkisiz kaldık, izledik... Evimiz temiz olunca dünya da temiz olur zannettik...
Öyle sanmak işimize de geldi üstelik çöp kamyonlarının içini nereye döktüğünü merak bile etmedik!
&&&
Suni göl manzaralı evlerde oturanlarımız, yapay nehirlerde mehtap gezentilerine çıkanlarımız, silikon hayatlarımız, botokslu egolarımız, takma kirpiklerimiz, çakma...
“Çakma” yazdım, üç nokta koydum bıraktım, cümlenin sonunu siz getirirken;
Ben, hayvanat bahçelerine, dev akvaryumlara, milli parklara mahkûm ettiğimiz... Ormanı, okyanusu tarih kitaplarından öğrenmek zorunda kalacak, bizlerden hesap sorma şansı olmayan, yüzleşsek bile gözlerine bakamayacağımız, torunlarımıza ve onların çocuklarına ne diyeceğimizi düşünüyorum...
&&&
“Çemberdeydik” desek, anlarlar mı?
Fotoğraf: http://limitsizce.blogspot.com/
murat bunu çok sevdi....
YanıtlaSilAli bey yazılarınızı Millyet Blogtan takıp ediyordum. Pazar günü ailemle Marmacık Barajına gittik inanın o kadar utandım ki her yer çöp cam kırığı yiğenim düşse kerin bir yeri kesilecek gelen yemiş gitmiş sadece insan tezeği eksikti sonra sizin yazınız aklıma geldi daha önce yazdığınız bir yazı kahvelerdeki insanları toplasak gelirlermi acaba toplamaya denizdeki pislikleri toplamak için kıpırdamık bunun içinde kıprdamayız dimi helal bize insan kılığına girmiş canavarlara dönüştük ya harbiden bize helal olsun...
YanıtlaSilnurhayat
Söylenecek çok söz var da, neresinden başlasam, bilemedim şimdi... Yeri geliyor, insan, insan olduğundan utanıyor...
YanıtlaSil