Başka bahara…


Deplasmanda oynadığımız Andarra maçı sonrasında, Macaristan’ı İstanbul’da yenebileceğimizi düşünmüyordum…
Bu gece doksan dakika boyunca biraz umutlandım, hepsi o kadar!

Maç öncesi tribünlerin güzelliği kaldı aklımda, bayraklar, kırmızı, beyaz, ay yıldızlı formalar, coşku, destek…
Güzel de başladık, kazanmayı istiyorduk, hani sürekli söylenir ya; topun hâkimi bizdik fakat 63. dakikaya kadar gol bulamadık…
Sonra adı ‘makineye’ çıkmış Burak sahne aldı, Arda’nın ortasına kafasıyla dokundu, top 37lik kaleci Kiraly’nın bacakları arasından gol oldu…
Hakkımızdı sevindik tabi.
Şükrü Saraçoğlu, Kadıköy, Türkiye ve maçı ekranları başında izleyen kaç kişi varsa coştu…
“Olacak galiba bu iş” diye geçirdik içimizden, keyiflendik…
Ta ki 71.dakikada Semih’in yaptığı hata sonucunda Böde’nin attığı gole kadar!
Bu gecenin ve önümüzdeki günlerde spor programlarının gündemi Semih olacak.

Hayatında ayağı futbol topuna değmemiş adamlar tarafından eleştirilecek, oynadığı dönemleri de hatırladığımız eskinin futbolcusu şimdinin yorumcuları tarafından eleştirilecek, zamanı geçmiş hakemler tarafından eleştirilecek…
İşi sadece eleştirmek olanlar tarafından eleştirilecek…

Böde, Bekir İrtegün’ün yüzüne dirsek attığı zaman benim canım acıdı, neticede futbol yorumcusu veya spor yazarı değilim, dolayısıyla bir takım dengeleri korumak gibi bir mecburiyetim yok.
Kalayı bastım Böde’ye!
Hakem kırmızı kart versin diye bekledim ama nafile…

Neticede Kadıköy’de Macaristan’la berabere kaldık… Galip gelmek isterdik, olmadı!
Şu saatten sonra söylenecek söz çok, yapılacak, elden gelen bir şey yok…
Ne diyelim; vuslat başka bahara…

  










Maçı yazarken Fatih Akyel’in kalp krizi geçirdiği alt yazı olarak geçiyor… Kendisine acil şifalar diliyorum.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Uludağ Doğal Madensuyu'nun 100 Yıllık Hikayesi

Eşeklerin gözleri güzeldir!

Birini tanıdım...