Sırtımızdan her bıçaklandığımızda söylediğimiz gibi;

Bir martının gözlerinden bakma şansım olsaydı dünyaya... Kimsenin kimseye hakkı geçmesin’ diye...


İnsanlara simit atar, ödeşirdim!



Bahar geldiğinde insan toplar, bir su bardağının içine koyardım... Falına bakılmış, en papatya halimle...



Sevgililer gününde, pembe bir kafes içinde insan hediye ederdim...

Tüm bencilliğimle; “ Yalnız olunca konuşurmuş bunlar” der ve gülerdim en sempatik halimle...



Hafta sonları sırf aktivite olsun diye küçük bir sandalda üç beş arkadaş insana çıkardım...

Kovadaki insana takılır, çözüm bulamayınca... Rakı şişesinde insan olurdum!

Rakı, insan, Ayvalık!



Sırf sosyallik olsun diye; insanları koruma derneğine üye olurdum emekli olduktan sonra... Esaretle geçen yıllara inat!



Kafama insan pisleyince piyango bileti alırdım, en büyük ikramiyenin bana çıkacağını düşünerek...



Kar yağdığında iyi hissetmek adına ekmek ufalardım balkona insanlar konsun diye...



Sevdiğimde insan gibi sadık olur, ekmek yediğim kaba sıçmazdım çok af edersiniz...



Sırtımızdan her bıçaklandığımızda söylediğimiz gibi;

Hayvanları tanıyınca insanları daha çok seviyorum!



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Uludağ Doğal Madensuyu'nun 100 Yıllık Hikayesi

Eşeklerin gözleri güzeldir!

Birini tanıdım...