Minakop!



Tezgâhta, beyaz mermerin üzerine boylu boyunca yatırılırmış minakopu işaret etti lacivert takım elbiseli adam…
Gözlerim siyah ayakkabılarına takıldı… Bu kadar yanıp sönenine uzun zamandır rastlamamıştım…
“ Şu balığın adı ne?”
“ Minakop!”
“ Minakop ne yani?”
Bir an küçümseyerek baktı balıkçı, içinden bir lahavle vala çekti, gözlerindeki ışık söndü sonra, acele etmeden ellerini yıkadı, duvardaki havluda kuruladı…
“ Minakop balığı…”
Anlamaz gözlerle bakmaya devam etti lacivert takım elbiseli, parlak ayakkabılı adam...
“ Güzel midir bu?”
“ Nefistir ağbiciğim…”
“ Hangi familyadan ?”
Kahkahayı patlatacaktım, dilimi ısırdım…
“ Ağbi lüfer vereyim sana bak hala canlı… Tanesi on liraya düştü, bolluk var bu sene…”
“ Yok yok, familyasını söylersen minakop alacağım… Baksana ne kadar gösterişli hayvan… Olta balığı mı bu?”
“ Olta ağbi!”
“ Biz de balığa çıkıyoruz ama böylelerini yakalayamıyoruz… Çapara gidiyoruz, arkadaşın kayığı var, geçenlerde bir kova istavrit doldurduk, eşe dosta dağıttık…”
“ Maşallah ağbi!”
“ Akşama misafir gelecek, şöyle iri bir balık yapayım istiyorum… Familyası ne demiştin?”
“ Şu mübarek hayvan levrek familyasından ağbi… Anası levrek, kardeşi ispendek… Baba çinakop… Bu da minakop!”
“Katır gibi bir şey desene… Tevekkeli ondan görmedim şimdiye kadar!”
“ Evet ağbi… Diğer adı da kötek balığı ağbi!”






 


Fotoğraflar: www.baliktayiz.com

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Uludağ Doğal Madensuyu'nun 100 Yıllık Hikayesi

Eşeklerin gözleri güzeldir!

Birini tanıdım...