Çok mu?

Maç öncesi Romanya’ya yenilebileceğimiz aklımın köşesinden bile geçmiyordu...

Üzerinize afiyet, nedenini bilmediğim bir iyimserlikle iki farklı galibiyet bekliyordum!
Avrupa’da futbol oynayıp geri dönen futbolculara soruyorlar; Türkiye ile orası arasında ne fark var?
Onlar da cevap veriyor; “ Türkiye’de yenildiğiniz zaman bir hafta sokağa çıkamazsınız, Avrupa’da taraftar “ olsun der” geçer, akşamda eğlenmeye gidersiniz!”
Sanıyorum üç yıl önce, Tugay Kerimoğlu’nun NTV’ de bir röportajını izlemiştim... İngiltere’de oynadığı dönemde kendi evlerinde arka arkaya on defa yenildiklerini, taraftarın bırakın tepki göstermeyi, futbolcuları teselli ettiğini, anlatmış... Türkiye’de olsa neler olacağını bilmediğini ve aradaki farkın neden kaynaklandığını anlamadığının altını çizmişti...
Düşünsenize Fenerbahçe’nin Kadıköy’de, Beşiktaş’ın İnönü’de arka arkaya on maç kaybettiğini...
Neler olur üzerine kurgu yapmayıp, yenilgilerin bize neden dokunduğuna vurgu yapmak istiyorum!
Öncelikle İngiliz taraftarla, Türk taraftar arasındaki gelir dengesine bakmak, hangi ülkede insanlar daha ferah yaşıyor onu incelemek lazım...
Rakam vermeye gerek var mı?
Durumu hepimiz az çok tahmin ediyoruz...
Avrupa’da terör var mı?
Neredeyse her gün Almanya’nın güneydoğusundan yirmi yaşında bir genç tabut içinde annesine, babasına gönderiliyor mu?
İtalya ile Fransa savaşmak üzere mi?
Norveç’te, İsveç’te yargı nasıl işliyor?
İsviçre’de “ Demokrasi” deyince insanların aklına ne geliyor?
İspanya’da adaletin terazisi hassas mı?
Hollanda’da asgari ücret ne kadar?
Benzin kaça?
Mazot kaça?
Ev kiraları?
Geçim sıkıntısı?
Doğal gaz?
Elektrik?
Su?
Yastığa başını koyduğu zaman Avrupalı mı önce uyuyordur, biz mi?
Kim daha kaygılıdır gelecekten?
Hani çok af edersiniz, benim de altımla üstüm denk olsa, trampet çalsam... Milli Takım mağlup olduğun da ben de üzülmem, tuttuğum takım kendi evinde on defa yenilse, ben de tepki göstermem!
Bunun kültürle, modernlikle falanla filanla alakası yok...
Başarıya açız ağbi biz!
Başarıya açız!
Milli Takım Romanya’yı, Hollanda’yı yensin... İngiltere’ye sekiz atalım...
Avrupa’da, dünyada adımız geçsin...
Dost, düşman başarılarımıza şapka çıkarsın.
Bize özensin, biz gibi olmak istesin!
ÇOK MU?

Dar Alan’da Kısa Paslaşmalar filminde Hacı’nın söylediği gibi;
" Hayat futbola fena halde benzer!”
TAKIMIN KAYBEDERSE SEN DE KAYBEDERSİN!