Bir çocuğu sevindir
Hava sıcak, üzümleri toplanmadan çürümüş bir asmanın altında oturuyoruz...
Sofraya benzer iki mavi masa, ahşap tabureler...
Çay...
İşlerden konuşuyoruz...
Eylül ayı, dert ayı!
Vatandaş odun kömüre mi para bulsun? Çocuğuna önlük mü alsın?
Geçen yıl giyilen botlar, ya delindi ya küçüldü, pantolonların dizleri çıktı, kabanın modası geçti, kim bilir belki astarı da yırtıldı...
Üzerine ev kiraysa?
Tek maaş, üç çocuk!
Çorlu’da radyoda çalışırken, ağzından salyalar akan, Saint Bernard cinsi bir köpeğimiz vardı, sürekli hüzünlü bakar, ağzına ne geçirişe çiğnerdi!
Adı?
Biber miydi neydi yahu?
Hayvan hela bellemişti, sekreter masasının önündeki zemine, mermere işerdi...
Ama ne işemek?
Toprak olsa çekecek ama mermer bu!
Ben gölü görünce stüdyoya kaçar, pas pas yapılana kadar da çıkmazdım!
Kedi olsa, al bir leğen, içine koy kumu, alıştır hayvanı, girsin çıksın, yapsın etsin, üzerini örtsün olay bitsin...
Bibere kum ocağı lazım!
Hadi ille de hayvan bakacaksın, küçük bir şey bak!
Muhabbet kuşu al, akvaryumda balıkları izle ruhunu dinlendir, kanaryayı kafese koy, tüylü el kadar kuçular var, onlardan edin, sabahları hayvan hacetini görsün diye tak tasmasını hem o gezsin, hem senin bacakların açılsın, göbek erisin... Sokaklarda, sahilde gördüklerine selam ver, sanki çok mühim bir iş yapıyormuş gibi davran...
Okullar açılıyor, kış geliyor...
Cebinde parası olan var, olmayan var!
Yırtık ayakkabı ile çorapsız okula gidecek öğrenci var...
Derdini anlat(a)mayan anne, baba var!
Devir başka bir devir, aç yatan komşu, ocağında duman tütmeyen hane, yetim evlat var.
Haddime değil bu işler, kişilere ne yapacağını söylemeyi sevmem de zaten...
Lakin farkında olalım...
Eğer gücümüz varsa insan bakalım!
Reklam yapmadan, gözünü çıkarmadan, ezmeden, bir iki öğrencinin cebine harçlık koyalım!
&&&
Bir çocuğu sevindir
Gözlerine bak sonra
Dünya senindir!
Fotoğraf: Ara Güler
Yorumlar
Yorum Gönder