10.09.2012

Milli Takım kazansa ne kaybetse ne!


Sanki son maçlarını oynadılar... Adı üzerinde ‘oyun’ işte, kazanmak da var, kaybetmekte...

Bir ara kendimi, Abdullah Avcı’ya; “Selçuk’u oyuna al” diye bağırırken yakaladım, o kadar kendimden geçmişim!

Belki içtiğim kadar içmediğim biraların etkisi vardır... Kim bilir?



&&&



Hazır aklıma gelmişken sizlere üzerime vazifeymiş gibi iki balık lokantası önereceğim!

Silivri-Olta

Gelibolu- İlhan’ın Yeri

Kim ne derse desin, deniz mahsulü deniz mahsulü işte! ( Bu cümlelere itiraz eden çok olacaktır) Nerede yerseniz yiyin, ızgaranın başındaki adam, mezeci, çok kötü değilse tatlar birbirine benziyor... E rakının tadı da her yerde aynı şimdi!

Öyle eskisi gibi; “ Ali bize Tekirdağ rakısı getir” diyen olmuyor...

Fark ne?

Temizlik, Güleryüz...

Yani; çalışanlar sipariş vermek için çağırdığınız zaman öf pöf yapmıyor...

Oturduğu zaman keyif alıyor insan...

Hem keyif almayacaksak neden balık lokantasına gidelim?



&&&



Bazen oluyor böyle, kitap okuyamıyorum!

Onlarca yarım kitabım var...

Kitap okumaktan çok, kitap almayı seviyorum sanırım...

Kış ayları geliyor, geceler uzayacak... Yarımları tamamlamak, yenilere başlamak niyetindeyim...

Yıl biterken yeni yılla ilgili planlar da yapacağım muhakkak...

Sigara bırakılacak!

Alkol azalacak!

Mutlaka spor yapılacak!

Daha çok seyahat edilecek!

İnsanlar daha az önemsenecek!

Hobilere daha fazla zaman ayrılacak!

Masallar masallar...



&&&



Okulların açılmasını ve yazlıkçıların kışlıklarına dönmesini hevesle bekliyorum...

Sahiller bize kalsın artık...

İstediğimiz gibi olta atalım arkadaş... Balık yakalayalım, ateş yakalım, ızgara yapalım... İçelim, kim ne der diye düşünmeden içimizden geldiği gibi bağıralım...

Rahat edelim yahu!











Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Uludağ Doğal Madensuyu'nun 100 Yıllık Hikayesi

Eşeklerin gözleri güzeldir!

Birini tanıdım...