İnanmak istiyorum!



İlk şaşkınlık atlatıldı...
Medya manşet attı; “ Van’la ilgili bildiğiniz her şeyi unutun...”
Bildiklerimiz, canlı olarak izlediklerimizden ibaret!
Yağma görüntülerini, vatandaşın battaniye alabilmek için yumruklaşmasını, insanların birbirini itip kakmasını, karmaşayı, düzensizliği, unuttuk gitti!

&&&

Nevresim içinde Van’a giden beş bin lira hikâyesini, olayın da Silivri’de cereyan ettiğini okuyunca, gecenin bir yarısı Ömer ağabeyi aradım...
Hakikaten haberde anlatıldığı gibi; paranın sahibi Cemil Metin, Van’a gönderilmek üzere evindeki eşyalardan bir paket yapmış, Silivri Belediyesi’ne götürmüş... Burada toplanan yardımlar Büyükçekmece Belediye’ sinin tırları ve diğer 12 belediyenin araçları ile Kadıköy’e gönderilmiş...
Bu esnada adı geçen vatandaş, yazdığı kitabı bastırmak için biriktirdiği beş bin lirayı yardım kolisinin içinde unuttuğunu fark etmemiş mi?
Parasını bulabilmek için Kadıköy’e gitmiş ama binlerce kolinin arasından nasıl çıksın?
Hem tırlarda yola koyulmuş zaten...
Cemil Metintam artık yapacak bir şey yok’ diye düşünürken... Gönderdiği nevresimin içinde parayı bulan ve isminin açıklanmasını istemeyen! Erciş’teki depremzede, beş bin lirayı anında Büyükçekmece Belediyesi görevlilerine geri getirmiş!
Belediye görevlileri tarafından Cemil Metin’e ulaşılmış ve parasının bulunduğu söylenmiş!

&&&

Olayın Silivri ayağının doğru olduğunu kabul ederek gelelim hikâyedeki soru işaretlerine;
1- O hengâmenin içinde vatandaş nevresimi hangi belediyeden aldığını nasıl bildi?
2- Parayı daha yardımlar dağıtılırken, nasıl buldu?
3- Yaptığı neredeyse kutsal bir işken depremzede, neden kimliğinin açıklanmasını istemiyor?
4- Gerçekten böyle bir depremzede var mı?
5- Parayı, sırf bakış açısı ve yorumlar değişsin diye başka biri cebinden vermiş olabilir mi?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Uludağ Doğal Madensuyu'nun 100 Yıllık Hikayesi

Eşeklerin gözleri güzeldir!

Birini tanıdım...