Hansel ve Krater!

Kendimi bildim bileli kazılıyor bu sokaklar... Oturduğum mahalle Kandahar gibi...

Yine bilmem ne boruları ve künkleri döşeniyor... Ayaküstü sohbet ettiğimiz komşulardan birinin demesine göre; bir yıl sürecekmiş çalışma... Ondan sonra yollar asfaltlanacakmış!

Bence iş makinelerinin açtıkları koca koca çukurları kapatmasınlar!

Ciddi söylüyorum! Hem gözümüz alıştı, hem de sevdik tozu toprağı! Kendimize geldik yahu, eski günlere döndük!

Oh be!

Budur be!

Helal olsun be!

Kış aylarında pek bir güzel olacak, bedava çamur banyosu yapacağız, iyi mi?

Verilen rahatsızlık, neden geçici olsun ki?

Kalıcı olsun! Hatta yerel seçimlere kadar kalıcı olsun! Geçici olursa bugünleri yine ve yeniden unutacağız biz!

Çöp konteynırları kaldırılsın!

Çöpler de toplanmasın!

Elimize geçen öteberiyi çukurlara atalım, rahatlayalım... Hıdrellez gecesi yakar, üzerinden atlarken de dilek tutarız!

***

Bak bak bak... Kafa çalışmaya başladığı zaman durdurabilene aşk olsun!

Sonbahar gelip de yağmurlar başladığında, çukurlar ne olacak?

Hadi, çalıştırın saksıları...

Su kanalı!

“ Su kanalı” deyince çağrışım yapmadı tabi! Alın size başka bir ipucu daha;

Venedik!

Başınıza talih kuşu kondu haberiniz yok!

Ölçülüleri al, git bir marangoza, yaptır hesaplısından gondolunu, geç küreklerin başına... Gelsin turistler! Gezsin turistler...

Gondolculuğu beğenmedin mi?

Olabilir... Tercih meselesidir saygı duyarım...

Gondolla gezen turist acıkmayacak mı? Bir şeyler içesi gelmeyecek mi?

Su kanalının kenarına; köfteci aç, balıkçı aç, bar aç,  kumpirci aç, çay bahçesi aç...

E bu gelen turistler nerede uyuyacak, konaklayacak?

Otel aç, motel aç, pansiyon aç...

Sezonda o kadar insan gelmişken, helalinden bir de festival patlat!

Gondolcu kazansın, goygoycu kazansın, şakşakçı kazansın...