Alışkanlıklardan kurtulmak zor!

Alışkanlıklardan kurtulmak zor!


Örneğin sigara... Önceleri nasıl da güveniyorduk kendimize; “ istediğim zaman bırakırım...”

İstediği zaman bırakanlar olmuştur mutlaka... Ben onlardan değilim...

Hoş, sigarayı bırakmayı hiç denemedim!

Yetmişli yaşlarda bir tanıdığa “sigarayı bıraktım” dediğinde, sormuştum;

“ Nasıl bir şey?”

“ Ayakkabısız gezmek gibi...” demişti koskoca adam, dile kolay elli senedir içiyormuş...

Başladı sonra...

Kahveleri söyleyip, karşılıklı oturduğumuz sıcak bir yaz günü, hatta geçen hafta neden başladığını sordum...

“ Bir yetmiş yıl yaşar mıyım sence” dedi...

Sustum...

“ Bir yetmiş yıl daha yaşamak ister misin” dedim bu defa...

Sustu...

“ Üzerine bir yetmiş yıl mı? Yoksa yaşadıklarımı tekrar yaşamak mı?”

İşi ilginç kılmak için

“ Tersine” dedim... “ Filmdeki gibi, her geçen sene gençleşeceksin...”

“ Etrafımdakilerde gençleşecek mi?”

“ Yok, sadece sen...”

“ İstemem... Bu kadarı yetti bana!”



&&&



Alışkanlıklarının esiri olmuş gençten şair bir arkadaşım var... Şu bir türlü bırakamayanlardan, her şey de bir parçası kalanlardan...

Hoş şiir yazdığını da gizliyor ya, neyse!

Yazıyı okuyorsa; ödü kopmuştur ve muhtemelen beş dakika içinde beni arayacaktır;

“ Ağabey sana bir daha sırrımı verirsem!”

Şiir yazmanın utanılacak nesi var bilmem ki?

Bazıları şiir yazar işte...

Bazıları yazamaz...

Bazıları yazdığı dörtlükleri kafası güzelken etrafına okur...

Bazıları okuyamaz...

Bazıları sır tutar, bazıları tutamaz...

Ben mesela... İşime gelen sırrı saklarım, işime gelmeyeni anlatırım... Fakat değiştirerek!

O nasıl oluyor o diyeceksiniz... Açıklayayım; bel soğukluğu gibi!



Adam o melun hastalığa yakalanır, önceleri önemsemez fakat daha sonra içten içe korkmaya başlar...

Doktora gidemez...

Sonunda en yakın arkadaşına durumu çıtlatır ama değiştirerek;

“ Aynı iş yerinde çalıştığımız bir çocuk var, bel soğukluğu olmuş, geldi açıldı, doktora gitmesini söyledim ama utanıyor... Var mı önerebileceğin bir ilaç?”

“ Var...”

“ İsmi ne?”

“ Tio... 500”

“ Çok sevaba girdin ha...”



Komplo teorisine meraklı olanlar, yazdıklarımdan alışkanlıklarının esiri olmuş gençten şairin bel soğukluğuna yakalandığı sonucunu çıkarabilir... Fakat hiç alakası yok!

&&&


Dediğim gibi; alışkanlıklardan kurtulmak da, bazen doktora gitmek de ve sır saklamak da zor!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Uludağ Doğal Madensuyu'nun 100 Yıllık Hikayesi

Eşeklerin gözleri güzeldir!

Birini tanıdım...